Bir " SUBWAY ART " DIY Projesi...

 

Nerde görsem çok beğendiğim, SUBWAY ART diye adlandırılan, (Türkçesini bilmiyorum) tablolardan almak istiyordum. Ama bizimle pek ilgisi olmayan yabancı muhitlerin ismini evimin hangi köşesine koyacağımı da bilmiyordum. Tablo da MANHATTAN diyecek ya da Saint..... Bulvarı diyecek ama bizim için pek bir anlam ifade etmeyecek. Her tablo da illaki bir anlam mı ifade etmeli diye sorarsanız bana göre evet, etmeli. Ya sanatçısıyla ilgili bir detay, ya içinizde uyandırdığı duygular, ya da görür görmez kendinizden bir parça bulduğunuz bir eser. Her baktığınızda beğenmeniz gerektiğini düşünüyorum. Zaten bundan dolayı salonumun bir duvarını hatırlarsanız aile fotoğraflarımızla doldurmuştum. Burdan tekrar bakabilirsiniz.

KOÇTAŞ a gittiğim bir gün yaklaşık 50*70 cm olan 2 tuval aldım. Uzun süredir boş bekleyen duvara SUBWAY ART denemesi yapmaya karar verdim. Kaybedecek hiçbirşeyim yoktu, ne kadar kötü olabilirdi ki?

Kullanacağım renklere önceden karar vermiştim. Mobilyalarımızın rengi venge olduğundan, duvar da açık renk olduğundan zemin rengi kahverengi olarak seçtim ve yazıları da parlamaları için ALTIN yaldızlı renkle yaptım. Kullandığım boyalar bildiğiniz ahşap boyamada kullanılan su bazlı akrilik boya. Kesinlikle kokmuyor ve kolayca temizleniyor.

Şablon yazılarını bizim ailemize özel tarih, yer ve kelime olarak seçtim. WORD belgesinde istediğim ebatta ve yazı karakterinde yazıp çıktısını aldım. Daha sonra da tuvalin üzerine koyup takribi yerleştirmeleri yaptım.

 

 

Yerleştirmeleri bitirdikten sonra fotoğraflarını çektim ki yerleri bozulunca hangi kelimenin nerde yer alacağını unutmayayım :) Daha sonra teker teker tüm şablonları hazırlamaya başladım. Yani yazıların içlerini maket bıçağıyla oydum. (Çocukları yatırdıktan sonra çayımı koyup, müziğimi açıp yavaş yavaş terapi niyetine yaptım. Çok keyifliydi.)

 

Kırtasiyeden Artdeco'nun beyaz rengini de aldım. Temiz tuvale 2 kat beyaz boya atmamı, böylece tuvalin daha az renk emeceğini söylediler. İşte beyaz boyamız ve boyayı döktüğümüz sarı plastik bardağımız...

 

 

İşte tuval üzerine atılmış 1 kat beyaz boya... (Dalga geçer gibi bunun da fotoğrafını mı çektin demeyin. Saat gece kaç olmuş ilerde post yaparım diye herşeyi kaydettim :)

 

Vee, ertesi gün atılan 2. kat beyaz boya.. Fark yok biliyorum :)

Kullandığım fırçaysa bildiğiniz boyacı Salahattin ustanın döneminden kalan sert kıllı ucuz fırça.  "Bu postu okuyan sevgili Resim sanatçısı, sen bu fotoğrafa bakma, biliyorum nerdeyse sanatı katlettim :("

 

Beyaz boyalar kururken ben de bütün şablonlarımı hazırlayıp bitirmiştim...

 

Sıra geldi zemin rengi hazırlamaya, 1 kat kahverengi boya attım.

 

İşte rengimiz bu.

 

Tuval kuruyunca matlaşıyor. Ben de mat istiyorum zaten. 2. kat kahverengiyi de attım ve kurudu.

Tuval tam anlamıyla kuruduktan sonra şablonları yerleştirip sünger tamponla altın rengini boyadım. Süngere boyayı çok az alıp, direk tuvale uygulamadan önce plastik bir tabağa birkaç defa bastırıp, boyası iyicene aktıktan sonra şablona bastırmak gerekiyorki taşma yapmasın. Malesef ne tamponun ne de bu ara bölümün fotoğrafını çekmemişim. (Demek ki neymiş, gece yapılan iş daha sindire sindire oluyormuş, haftasonu gündüz yapılan boyanın fotoğrafı çekilmiyormuş :)
Bu da yazıların hatalı olan kenarlarını düzeltmek için kullandığım fırça.

 

vee Ta.daa...

 

 

Dün akşam da iki duvar çivisi yardımıyla yerine astık. Biz çok sevdik, çünkü herşeyiyle bizi ifade ediyor.

Gelelim maliyet hesaplarına:

1 Tuval: 19.90 TL

1 Artdeco marka boya (rengi farketmiyor): 2.5 TL (ben 2 beyaz, 2 kahverengi ve 1 altın rengi almıştım hepsinden de biraz arttı)

Vernik: Henüz almadım. Ama bir iki hafta sonra alıp vernikleyeceğim. Sanırım onun da maliyeti 5 TL yi geçmiyormuş.

Geri kalan malzemeler evde vardı zaten.

Çalışma sürecindeki mutluluk terapi gibi. Minik kızlarımın (evimizi güzelleştirdiğim için) bana teşekkür etmeleriyse paha biçilemez.

Bu şekilde yapabileceğiniz çalışmalarda sınır yok.

(oh the possibilities...)

 

 

Şimdiden hepinize harika bir haftasonu diliyorum,

Sevgiler,

XOXO

 

 

 

Raf = Dresuar

 

Pinterest te görür görmez paylaşmak istedim. Dar antreli evler için harika bir çözüm.

Hepinize iyi akşamlar,

Sevgiler,

XOXO

 

Canlı renkler...

Aman Allahım ne kadar da renkli insanlar var şu dünyada... Onlardan biri kesinlikle değilim. En azından dekorasyon ya da moda alanlarında değilim.(E başka ne kaldı di mi?) Çok çabuk sıkılırım korkusuna renklileri hep ufak tefek parçalardan oluştururum. İşte siz de benim gibiyseniz eğer severek inceleyin, yok benim gibi değilseniz, alın size bol bol fikir hemen uygulayın.

 

Sevgiler,

XOXO

Çok aydınlık bir mutfak...

Mutfaktaki aydınlık oturma köşesini görünce dayanamadım, kesin yayınlamalıyım dedim. Pofuduk rengarenk yastıklar, insanın içini ısıtan bir sabah güneşi, bitkiler... İnsan işlerini hallederken bile sevdiklerinden uzak kalmak, ayrı olmak istemezya; işte o köşe siz kahvaltı hazırlarken ya da yemek pişirirken minikler tarafından istila edilse, ne de güzel bir tablo olur.

 

Hepinize bol güneşli, mis gibi kek kokulu bir haftasonu diliyorum,

Sevgiler,

XOXO

APEX VINTAGE HALI ÇEKİLİŞİ

Bu aralar patchwork kilimleri çok beğendimi anlatıyordum, Özgenin sitesinde APEX halının çekilişini de görünce hemen katılmak istedim. Siz de katılmak isterseniz hemen ziyaret edin.

Hepimize iyi Şanslar :)
Sevgiler,
XOXO

Güzel bir hobi evi

 

Çoğumuzun yenisini almak yerine kendi kendimize yaptığımız, adını da DIY koyduğumuz uğraşlarımız var. Acaba kaçımız bu hobimize komple bir odayı ayırabiliriz ki. Birkaç kutumuz, en fazla bir iki çekmece, şanslıysak da belki de bir dolabımızı ayırabiliriz.

Bizim evin bir odasını oyuncak ve "bu mobilyayı koyacak başka yer kalmadı" odası yapıp,  "şimdilik burda dursun sonra yerine kaldırırım" eşyalarıyla doldurduk. İki haftada bir tasfiye etmeye çalışmak pek sonuç vermiyor.

Martha O'hara nın tasarladığı bu evin en çok hobi odasını sevdim, gerisi detay kaldı.

Hepinize derli toplu bir hafta diliyorum,

Sevgiler,

XOXO,