31 Ağustos 2012 Cuma

Lüx Malikane...


Ben bu evin malikanenin ilk başta mutfağını gördüm. Mutfağın ortasında bir değil, iki adet "ADA" vardı ve bu nasıl bir mutfak derken, "Tamam" dedim "bu izlemelik evlerden biri" ama sonra dikkatlice inceledikten sonra baktım ki mutfakta tahta kaşıkları, yemek kitapları, tenceresi ve hatta taze meyveleri bile var. Yani burda gerçek insanlar yaşıyorlar.

Bu evin birçok detayı var ve ben nerdeyse hepsini beğendim... Yani evimde duvara Pelikan tabloları asmıyorum ama böyle evim olsun duvarına değil Pelikan, sülalesinin resmini asarım problem değil. Zaten amaç renk uyumunu yakalamaksa bence renkler şahane...
Misafir lavabosundaki eskitme şifonyeri bakalım kaçınız beğenecek. Ben BA-YIL-DIM...

Zaten bu aralar gözüm hep kilimlerde, böyle düzgün ahşap zeminin üzerine kilimden başka ne yakışır ki... Zevkle döşenmiş.

Hepinize güzelliklerle dolu bir haftasonu diliyorum,
Sevgiler,
XXOO


















28 Ağustos 2012 Salı

Ders zamanı...

 
Oyun odamızı düzenleme planlarıyla başlayan bir Yaz neredeyse Sonbahara dönüşmek üzere ve bir isteksizlik, bir rehavet sebebiyle herşey hala aynen yaz başında olduğu gibi.
5 yaşındaki kızım bu sene Anasınıfa başlayacağından, odayla ilgili fikirlerim yine değişti. Oyun odasını daha çok bir faaliyet ve kitap okuma odasına dönüştürme düşüncesindeyim. Buraya kadar herşey güzel de.. Bu demek oluyorki artık her elime geçen fazla eşyayı bu odaya atamayacağım ve bu ıvır zıvırlara da farklı bir yer bulmalıyım.Önümüzde minimum 12 yıllık bir eğitim süreci var. Arkasından gelen kardeşini de eklersek 14 yıl. Üniversite de kazandıklarını varsayarsak 18 yıl.
Çalışma odası mı düzenlemeli, sadece bir çalışma masası alıp olayı kesip atmalı mı yoksa sadece bir kütüphane alıp gerisini zamana mı bırakmalı... Bekleyip göreceğiz...
 
Sevgiler,
XXOO












14 Ağustos 2012 Salı

Biri kız diğeri erkek...


   Bu evde iki kardeşin yaşadığını düşündüm, biri kız diğeri erkek. Tahminlerim ne kadar doğru bilemiyorum ama bir kardeşle evi paylaşmak gerçekten de çok keyifli. Arada tabiiki pürüzler oluyor ama herşeyini filtrelerden geçirmeden anlatabileceğin, kendi anne babanın bile muhabbetini yaptığında asla yanlış anlaşılamayacağın tek insandır kardeşin. Yeri geldiğinde pata-küte girişsen de başkaları onun kalbini kırdığında uğruna aslan kesildiğin, kendi çocuğundan bir tık ileride ama senin için her zaman çikolatalarını paylaştığın küçük kardeşin...


Sevgilerimle,
XXOO










7 Ağustos 2012 Salı

Restore bir ev


Eski binaların yıkılmadığı ancak yetersiz kaldığı için eklemelerin yapıldığı karışımları çok seviyorum. Yüksek tavanlar, yüksek kapı ve pencereler, küçük odalar, geniş antreler, ahşap dokular; hepsi içinde bir yaşanılmışlık barındırıyor. İnsan ister istemez kendini yıllar evvel orada yaşayanları düşünürken buluyor.
 Ekteki fotoğraflar yurtdışından ama İstanbulda da çok örnekleri var böyle yapıların. Mağazalar, poliklinikler ve hatta iş yerleri...
Kapıdan girerken yüz yıllık ahşap bir binadan girip bir anda kendinizi modern bir dünyada buluyorsunuz. Alice Harikalar Diyarında kıvamında bir duygu bu.
Sevgiler,
XXOO 












Kaynak: Chrdauer

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Yaz telaşı...


Tatilimi bitirdim, Ramazana girdim, Temmuz ayını uğurladım, üstüne üstlük bugün de yağmur yağdıya nasil bir telaş sardı beni.. Yaz bitiyor mu yoksa?
Tamam sıcaklar bunalttı, Ramazan orucu biraz zorladı ama ben hala yaz ı çok seviyorum. Tiril tiril giyinmeyi, saçları kurutmadan dışarı çıkabilmeyi, dilediğim saatte dondurma yemeyi, hava aydınlıkken işten eve dönebilmeyi çok seviyorum.
Bu sabah çiseleyen yağmur bana Eylül ayını anımsattı ve bugünün değerine değer kattı. Daha bir ayımız var...

Sevgilerimle,
XXOO