30 Eylül 2011 Cuma

Merdiven altı...


Evde koliler dolusu kurtulmamız gereken eşyalar var. Baza, valiz, hurç, her türlü / her yeri saklama alanına dönüştürdüm. İki adet Portmanto ve her ikisi de ağzına kadar dolu. Ama yine de bazen depolama açısından evimi full kapasite kullanmadığımı düşünüyorum. Mesela mutfak dolaplarını neden tavana kadar yaptırmadık, peki ya gardırobum? O neden tavana kadar değil? Evimizin içinde merdiven yok ama olsaydı sanırım altını son santimetrekaresine kadar kullanırdık.
**Dipnot: Saklama çözümlerim tamamiyle görünmezler, yani evimi bilmiyenleriniz her yeri ıncık cıncık dolu bir evde oturuyorum sanmasınlar... Aksine çok ferah :)

Hepinize Süper bir haftasonu diliyorum!






28 Eylül 2011 Çarşamba

Bunu Beğendim...

Böyle kuş desenli kumaşları IKEA da satıyorlardı sanırım. Ama bu fotoğrafı görür görmez aklıma gelen ilk kişi lavanta bahçesi: AHU oldu. Eminim onda böyle bir görüntüyü 20 dakikada oluşturacak tüm malzemeler mevcuttur... 

16 Eylül 2011 Cuma

Çamaşırhane


Haftasonları genelde evimiz bir çamaşırhaneye dönüşüyor.Bütün bir hafta kızların yuvada, bizim de iş yerinde giydiğimiz kıyafetler, çarşaflar, havlular derken yaklaşık 4-5 posta çamaşır yıkanıyor. Tabii biri yıkanırken biri kuruyor ve bir diğeri de kuruduğu için katlanıyor.
Sokak başına açılan ütücünün çok doğru bir iş seçtiğini düşünüyorum. Zira bizim Beyhan ablanın eşimin gömlek kollarını pileli yapıp, yakalarını da kanatları havada uçaklara benzettiğine bakılırsa benim de yolum o ütücüden geçecek.
Çamaşırhanemiz bir makineden ibaret, kurutucuyu koyacak yerim olmadığından alamadım (makinenin üzerinde bile yer yok... o durum yani) Hal böyle olunca mutfak kadar çamaşır odaları beni şaşırtıyor, kim vaktini orda geçirmek ister ki... Bizim milletimiz malum ütüsünü yazın balkonda, kışınsa televizyondaki dizi karşısında halleder. Ütü yapmak için odaya kapananınız var mı?
 Şahsen çamaşır odası istemiyorum. Ben sadece makinemle mutluyum, gayet sade. En fazla sentetik mi pamuklu mu, kısa program mı uzun mu.. Asınca kendiliğinden kuruyor. Kimini azıcık çekiştirdin mi ütüye bile gerek kalmıyor.(Doğayı koru, yeşili sev, elektrik tasarrufu yap, çok ütü yapma! Yoksa ütüyü sevmediğimden hiç diil ;)

Hepinize çamaşırı ütüsü hazır yapılmış mis gibi bir haftasonu diliyorum...





15 Eylül 2011 Perşembe

Radiohead... Creep

Okul yıllarımdan beri "Creep" gerçekten de çok sevdiğim bir şarkıdır... Yıllardır...
Pinterest te "Pin up" larken bu resme rastladım ve paylaşmadan edemedim. Süper :D



13 Eylül 2011 Salı

Cam şişeler



Algıda seçicilik... Kesinlikle öyle olduğuna inanıyorum. Dünki gazetede suyunuzu cam şişede için, kanser olmayın yazısını okuduktan sonra gözüm heryerde cam şişeleri görüyor.  Bu hep böyledir. Hamile olursunuz, etraftaki hamileler artar, doğurursunuz sokaktaki puset sayısına şaşırırsınız. Hatırlıyorum da 5-6 yıl önce bir beyaz ceket furyası vardı. Ben istediğim modeli bulma hevesiyle mağazalarda gezerken 3 kişiden birinin üzerinde beyaz ceket görünce, yok ben almaktan vazgeçtim demiştim. Belki de aslında hala 3 kişiden biri beyaz ceket giyiyor ama ben farkında bile değilim. Cam şişe mi? Sokak başındaki bakkala taşdelenin suları cam damacanalarda geliyormuş. Haberim bile yoktu. Ama artık herşeye camdan gözlüklerle bakıyorum. Çok fena çok...










9 Eylül 2011 Cuma

Kütür kütür kaktüsler


Kimi insanlar tohumdan bitki yetiştirir, çekirdekten ağaç çıkarmayı bilirler... Kimisi de benim gibi yeşermiş çiçeklenmiş bitkileri alır doğasının dışına çıkmasını sağlarlar. (6 yıl önce Bodrumdan aldığım çiçekli "ful" şu anda boyumun iki katı sadece yaprak açan bir bitki halini aldı mesela) Dolayısı ile son zamanlarda kaktüslere merak sardım. Ama heryerde satılan dikenli kaktüslere değil. Üstte resmi bulunan yaprakları kütür kütür olanlarına. Ne kadar da estetik duruyorlar değil mi? Tek korkum evdeki minikler bu iştah açıcı görüntüye dayanamayıp yapraklarını yemeğe çalışırlar mı?










8 Eylül 2011 Perşembe

Leopar deseni

Doğal yaşamdan alıntı desenleri giyimde kullanıyoruz. Çiçekler, böcekler, kuşlar. Bunların çoğunu dekorasyonda da kullanıyoruz. Ama leopar desenini diğerlerine göre daha az tercih ediyoruz sanırım. Şahsen zebra desenini tercih ederim. Yine de tek bir yerde kullanıldığında, ve odayı boğmadığımızda çok ta kötü durmadığını düşünüyorum.... Ama tekrar söylüyorum, şu an için tarzım değil. (unutmayın ben değişken bir ikizler burcuyum 10 post sonra bu desene bayılıyorum dersem şaşırmayın) Gerçi ben bu hızla gidersem 10 post sonrası 6-7 ay sonrasına geliyor :)






7 Eylül 2011 Çarşamba

Aramıza bir harita girdi...

Uzuuun zamandır aklımda.... Bazen bir iki dakika fırsat bulup bloglarınıza göz gezdirdim. Okumak ne mümkün, hele yorum yazmak imkansızdı. Neyse ki bugün inat yazacağım dedim.
Hani Harita harita diye sevinmiştimya taa Şubat ayında, bu sefer sevinemedim. 2 kıta daha geldi odama. Avrupa ve Afrika kıtalarını da aldık. 5 metrekarelik odamın duvarlarında yer kalmadı. Acaba bu yoğunluğun bana geri dönüşü olmadığının farkındalar mı? Bir önceki harita yazımdaki motivasyonuma bakıyorumda şu anda yerlerde sürünüyor... Sebep: Tamamiyle duygusal :)

İşte beni sizden bu yoğunluk ayırdı. Bir sürü yazıp çizecek şey vardı oysaki... Ama yakında kendimi toparlayıp yeni postlar hazırlayacağım. Blogger Sözü.