28 Mart 2011 Pazartesi

Evdeki dostlarımıza dinlenme istasyonları...


Kedileri ve köpekleri çok severim. Evde beslemenin hijyenik olduğunu düşünmediğimden besleyemiyorum ama geniş bir bahçem olsaydı, hatta belki apartmanımızın bahçesi müsait olsaydı beslemeyi düşünürdüm. Hayvan barınaklarında o kadar güzel köpekler var ki... 
 Bu mart ayının hasılatı, poposuna anten takılmış gibi gezen minik kedileri yakında sokaklarda görürüz. Kızlarla ben kedi mamalarımızı aldık. Havaların güzel olduğu günlerde sokaktaki kedileri sevmeye çıkacağız. Hayvan sevgisi adına bu bile bir adım sanırım. Havaların soğuk olduğu günlerde barınabilmeleri için keşke her apartmanda bu gördüğünüz bitkilerden bulundurma zorunluluğu olsa. Tabbi bir de apartman kapısında Amerikan filmlerinde gördüğümüz postaları atmak ve kedilerin girişini sağlamak için de minik bir kapı gerekiyor. 




24 Mart 2011 Perşembe

45m² Şirin bir apartman dairesi


Düzenini doğru kurdukan sonra, küçücük bir ev bile ne kadar şık ve işlevsel olabiliyormuş...
Haftasonuna az kaldı! Yaşasın!!!








23 Mart 2011 Çarşamba

Aydınlık bir ev


İçiniz açılsın diye gönderiyorum... Ne de olsa Bahar geldi!!!




 








15 Mart 2011 Salı

Blogspot açılacakmış!!!

Herkese Merhaba / Günaydın,
Hürriyet gazetesinin haberine göre Blogger 2-3 güna kalmaz açılacakmış. Eski mutlu mesut günlerimize geri döneceğiz. Bu güzel haberi hemen sizinle paylaşmak istedim.
Haberi okumak isterseniz ...Tıklayın

10 Mart 2011 Perşembe

Renk cümbüşü

Ayrı ayrı olarak kullanabilirm belki ama hepsini bu şekilde kullanabilmek için az cesaret lazım.
Var mı aranızda renk sayısını arttıran??!!

8 Mart 2011 Salı

Tuğla...

Tam da bahar geldi çiçek açtı derken, bu sabah mis gibi lapa lapa kar yağıyor. Tutar mı tutmaz mı bilemiyorum ama pencereden dışarısını izlemek kadar zevklisi yok. Yazın yazlık, kışın kışlık ev lazım, e tabii bir de şehrin göbeğinde bir şehir evi. Evrene iletelim paketleyip göndersin hepimize birer tane.
Kışlık evimizin imaj duvarını kiremit rengi tuğladan öreriz, altına da şöminemizi yerleştirir önüne koyun postumuzu sereriz.
Yazın da terasımızın duvarını beyaz tuğladan örer önüne barbekümüzü ve salıncağımızı atarız…




4 Mart 2011 Cuma

Miniklere dair...


   Çocuklar için ne kadar güzel yatak odaları seçenekleri var, öyle değil mi? Hem elinizden biraz iş geliyorsa çok fazla para harcamaya da gerek kalmadan neler yapılabilir aslında. Biz de ilk kızıma hamile olduğumda çok güzel bir yatak odası takımı siparişi vermiştik, ikinci miniğin haberini alır almaz da paylaşmayı öğrensinler diyerek odayı hemen ona göre uyarlamıştık. Tabii her zamanki gibi tavsiye etmeyi çok seven ve her şeyi en iyi bilen bir millet olarak yanlış bulanlar çoktu... Neyse oralara hiç girmeyeyim yoksa çıkamayız işin içinden. Odaları ayırma kararını ben kızlarıma bırakacağım sanırım. (Şu anda gayet mutlu mesut gidiyor :)

  Bu oda işinde sipariş verirken çok fazla düşünemediğimiz bir durum söz konusu. Çocuklar odalarında kaç saat geçiriyorlar. Gece bir saatte uyanıp yanımıza gelen miniğimi mi anlatsam ( 2 yaşına yeni girdi) yoksa estikçe babasına da annesine de sarılıp uykuya dalmak isteyen ablasını mı?(henüz 4 bile değil) Tamam bunlar her gece yaşanmıyor ama dünkü gibi işten apar topar çıkıp çocuklar, ev yemek vs. derken yatakta çocuklardan önce sızan bir anne olarak, 4 kişilik bir yatağın kalabalık aileler için kâfi olduğunu düşünüyorum. Ama gecenin ortasında uykusuna yerde devam eden bir miniğe itirazınız yoksa. Ya da destek niyetine yatak kenarına atılmış minderlerin üzerine yumuşak bir atlayıştan sonra sabah olduğunu düşünüp koşa koşa salona giden bir başkasına. (arkasından koştum ama yetişemedim, uyku sersemi ne olduğunu anlayana kadar kalkamadım, bu sefer de gülmekten kalkamadım :)
  Benden size tavsiye, direk genç odası alın :) Nasıl olsa mutfak ve oyuncak odası arasında yatak odalarına giyinmek ve yatmak için giriyorlar. Biz neredeysek orda oyun oynamak istiyorlar… Yok, şikâyet etmiyorum. Sonuçta gün içerisinde onları o kadar çok özlüyorum ki her saniyesine değiyor.
  Şaka bir yana her şeyin küçüğü güzel... Mobilyaların bile… Genç odası için daha çok vaktimiz var bizim.
Hepinize iyi haftasonları!






3 Mart 2011 Perşembe

Sevdiklerime... Sevdiklerimden...


Hu huu? Orda mısınız? Sanal âlemde asılı kalmış gibiyiz. Ya da uzaylılar tarafından görünmez hale getirildik ve birbirimizi göremediğimizden şaşkın şaşkın tekrar görünür hale dönmeyi bekliyoruz. Bekle… Geçer… Umarım gerçekten geçer.

Kimimiz boyut değiştirip görünmeye başladık, kimimizse evren atlayıp yabancı kaynaklardan yayın yapıyoruz ama ısrarla günlüklerimizi, defterlerimizi, sevdiklerimizi paylaşma çabasındayız.

Blog da bir nimetmiş ve kaybedince daha çok anladık :) Umarım herkes en yakın zamanda sanal alemdeki yerini alır.



BLOGUMA DOKUNMA!