18 Haziran 2010 Cuma

Bu Tepsi de amacını şaşırmış.


Hani demiştim ya bu ne biçim bir sıradanlık bu nasıl bir gelmiş gidiyorluk, hareket lazım bize, her şeye. İşte bizim servis tepsisi de hemen harekete geçmiş, çıkmış mutfaktan salona, balkona hatta yatak odasına yerleşmiş. Görevini başka arkadaşlara devretmiş, nasıl olsa benim yerimi tutacak yedekler illaki olacaktır diyerekten…

Eskiden, istemeye gelinen genç kız gibi davetliler gelmeden temizlenir, parlatılır dantellerle süslenir püslenir ama hep mutfakta bekler, servis zamanı misafirlere şöyle bir göründükten sonra kös kös tekrar muhabbetten uzak mutfağa dönerdi. Artık o günler geride kaldı, o genç kızımız artık salonda misafir ağırlamayacak ama misafirlerin beğenisini toplamak için salonun en ortasına yerleşip muhabbete doyacak.

Sehpanın ortasında vazolar, ufak ve renkli kitaplar, mumluklar, şamdanlıklar, biblolar sergileyecek. Banyoda makinenin üzerindeki örtüyü taçlandırıp kokulu mumlar, lavanta keseleri, sabunlar ufak misafir havlularını derleyip toplayacak, belki de ufak banyo dolabının üstündeki bazı pürüzleri kapatacak.

En olmadı yatağın üzerinde Bone China, İngiliz tarzı Çay fincanlarını ve çaydanlığı teşhir edecek, belki de yatak başucunda kokulu mumlar, sürahi, bardak, okuma gözlüğü ve kitapları bir arada tutacak.

En güzeli de havaların sıcak olduğu şu günlerde balkon masasının üzerinde birkaç minik saksıyı toplayıp çiçek kokusuna doyacak.

Bu bir Patricia Urquiola tasarımı
Bu bir Jorgen Moller.

Aşağıdaki tepsi  Habitat.
Bu da bir Enzo Mari Ecco.
Bu da Jacop Wagner


2 güzel fikir:

Zeynep'in Evi dedi ki...

ik fotoğraftaki tepsiyle bugün pek bir haşırneşirdik=) alsam mı almasam mı nasıl dururlarla gittim geldim nihayetinde tekrar düşünmek üzere almadım=)

Evimin dekoratörü Esin dedi ki...

Merhaba Zeynepcim, neye karar verdin? Tepsiyi aldın mı? bende Marks n Spencer de beğendim 35 TL miydi 39 TL miydi ama tek renk vardı almadım :)