4 Mayıs 2010 Salı

Cam kenarında...


Salonun penceresinden dışarı bakarken gördüğümüz manzara bizi mutlu eder, belki de etmez. Mutfakta etrafı toplarken ya da bulaşıkları yıkarken bir gözümüz de dışarıda olur. Yazın güneş alsın diye açtığımız perdeyi sonbaharda yağmurun yağışını izlemek için açarız. Baharda cıvıl cıvıl serçeler birikir o cam kenarına, kışın ise bembeyaz karlar.

Dışarıda hava nasıl olursa olsun evde olmanın verdiği bir güven duygusu vardır. Günlük güneşlik bir havada çoğu insan evde kalmak istemez, ama evden çıkamayacaksanız pencere kenarlarını süslerseniz, dışarıya her baktığınızda evinizin içindeki sıcaklık sizi saracaktır.

Küçük şişelerdeki canlı çiçekler, minik kaktüsleriniz, biblolar, fotoğraf çerçevelerinde sevdiklerinizin resimleri, geçen yaz sahilden topladığınız taşları koyduğunuz kâseler, mumluklar, fanuslar, gezilerden kalan hatıra biblolar belki de minik organik bahçeniz...
Yoksa evdeki küçük dostlarınız cam kenarlarını kendilerine mi ayırdılar?



Müstakil evlerde, çoğu apartman dairelerinde olmayan, cam kenarı sedirleri vardır. Apartmanlarda metrekarelerin yetersizliğinden dolayı bu ayrıntıya yer verilemez. İşlek bir caddede oturuyorsanız sıkılmadan saatlerce oturabileceğiniz bir mekân. El işinizi yaparken bir yandan televizyon izleyip bir yandan da sokak ahalisinin hayatlarından haberdar olabileceğiniz rahat ve günlük bir yaşam alanı. Meraklı teyzeler için vazgeçilmez bir köşe.


0 güzel fikir: