31 Mart 2010 Çarşamba

Banyo Keyfi...

  Bu aralar işler çok yoğun, bundan dolayı birkaç gündür yazamıyordum. Şu anda ihtiyacım olan tek şey biraz dinlenmek. Eve gidip küveti doldurduktan sonra kokulu mumları yakmak ve fonda da Sade’nin müziğini duymak…
  Tabii bunlar benim istediklerim, ama her zamanki gibi istekleri benimkilerden daha önemli olan iki minik var. Az önce çizdiğim tabloya bikinilerini giyip ördeklerini kapıp gelmiş iki minik canavarı eklemeyi unutmuşum. Bu arada fonda çalan müzik Sade değil Ali babanın çiftliği olarak değiştirilir ve yanan mumlar da doğum günü pastası mumları niyetine bir Happy Birthday şarkısıyla söndürülürdü.
  Her Amerikan filminde bir banyo sahnesi vardır. Hele ki korku filmiyse banyo sahnesi vazgeçilmezdir. Ama ben şu anda tüylerinizi diken diken etmek istemiyorum. Benim bahsettiğim filmde kadın oyuncu küvetini doldurur, mumlarını yakar ve hafif müzik eşliğinde banyoda dinlenir. Tabii elinde de kesinlikle bir şarap kadehi mevcuttur. Bunun hayali bile insanı mutlu ediyor. Bu eğer pozitif bir bakış açısına sahipseniz. Yok, ben bugün çok mutsuzdum ve negatif kalmak istiyorum diyenlerdenseniz o zaman banyo keyfini boş verin çünkü parmaklarınız az sonra buruş buruş olacak, suyunuz bir çırpıda soğuyacak ve hatta müzik CD’nizin artık bozulmuş olduğunu fark edeceksiniz.


0 güzel fikir: